Azerbaycan'ın Şuşa kentinde yapılan “Bakü Enerji Haftası” sona erdi

 4 gün süren Bakü Enerji Haftası’na Azerbaycan Enerji Bakanı, çok sayıda enerji uzmanı ve enerji firmalarının üst düzey temsilcileri katıldı. 

Dört günlük Bakü Enerji Haftası, Cumartesi günü, yaklaşık 30 yıllık Ermeni işgalinden Kasım 2020'de kurtarılan Azerbaycan'ın Şuşa kentinde düzenlenen özel bir oturumla sona erdi.

Azerbaycan Enerji Bakanı Parviz Shahbazov, birkaç enerji uzmanı ve Azerbaycan devlet petrol şirketi SOCAR, bp ve Masdar da dahil olmak üzere enerji firmalarının üst düzey temsilcilerinin katıldığı Bakü Enerji Haftası etkinliğinde Sıfır Emisyona Giden Yol, Karabağ'da Yeşil Enerjinin Potansiyeli ve Fırsatları başlıklı oturumlar gerçekleştirildi. 

Oturumda konuşan Şahbazov, Karabağ ve Doğu Zengezur ekonomik bölgelerinde devam eden büyük ölçekli yeniden yapılanma sürecine dikkat çekti.

Kısa sürede bölgeye ilk elektriği sağlamak için 20 megavat kapasiteli santrallerin devreye alındığını söyledi.

“Bu yıl beş küçük hidroelektrik santrali daha devreye alınacak. Karabağ ve Doğu Zengezur ekonomik bölgelerinin tamamı zaten yüksek gerilim hatlarıyla birbirine bağlı” dedi.

Azerbaycan'ın bu alanların yeniden inşasına küresel enerji sürdürülebilirliği gündemleri doğrultusunda yaklaştığını söyledi.

Shahbazov, Karabağ ve Doğu Zengezur'un net sıfır yeşil enerji bölgesi ilan edilmesinin "gelişen bir kalkınma politikasının canlı bir göstergesi" olduğunu söyledi.

“Bu alanların profili, bu amacın gerçekleştirilmesi için mükemmel fırsatlar sunuyor. Kurtarılmış bölgelerde 7.200 megavat güneş ve 2.000 megavat rüzgar enerjisi potansiyeli var” dedi.

SOCAR Başkan Vekili Rovshan Najaf ise şirketin yeşil enerjiye ve net sıfır hedeflerine geçiş yaptığı bir dönemde doğalgazın kilit unsurlardan ve temel enerji kaynaklarından biri olacağını söyledi.

SOCAR'ın "yenilenebilir kaynaklara ve yeni enerji kaynaklarına ulaşmada ancak geleneksel kaynaklarla iç içe olma konusunda ilklerden biri" olmak için yeni bir sayfa açtığını söyledi.

Necef, konvansiyonel yakıtları görmezden gelerek sadece yenilenebilir kaynaklardan bahsetmenin orta ve uzun vadede mümkün olmadığını söyledi. Ayrıca, sadece “geleneksel yakıtlara odaklanmak ve yenilenebilir enerjileri düşünmemek”in de uygulanabilir olmadığını kaydetti.

Bu geçiş dönemindeki önceliklerin “öncelikle uygun fiyatlı, sürdürülebilir, çevreyi koruyan yeterli enerjiye sahip olmamızı sağlamak ve aslında o zaman konvansiyonel yakıtları da konuşacağız” olması gerektiğini vurguladı.

Necef, geleneksel yakıtları "en katı çevre düzenlemelerini karşılayacak şekilde" üretmenin mümkün olduğunu söyledi.

Ancak enerjinin geleceği hakkında konuşmak, elbette, konvansiyonel ve yenilenebilir enerjilerin karışımı olacak” dedi.