Haberler > Akaryakıt Başlıkları
Enerji anlaşmaları Türkiye ile İsrail arasındaki gerilimi kırabilir Güncelleme :05.11.2013 Hem Türk hem de İsrailli enerji firmaları yapacakları anlaşmanın politikacıların üstesinden gelemediği engellerin aşılmasını sağlayabileceğini söylüyor. Başarılı olmaları halinde Türkiye’nin yıllık 1,42 milyar metreküplük doğalgaz tüketiminin beşte biri, yalnızca dört yılda İsrail’den gelip Kıbrıs’tan geçecek boru hattıyla güney kıyılarına gelebilir.
Türkiye ile İsrail arasında son yıllarda yaşanmakta olan politik uyuşmazlık, özellikle de konu dünyanın en büyük doğal gaz kaynakları olduğunda işadamları için endişe kaynağı.
ABD’nin Jeolojik Etüt araştırmalarına göre, İsrail, Kıbrıs ile birlikte Akdeniz’in doğusunda 3,4 trilyon metre küpten büyük rezervlere sahip. Bu rezervler, enerji ihtiyacı yüksek Türkiye’nin şu an yüzde 60′ını Rusya, yüzde 20′sini ise İran’dan karşıladığı doğalgaz ihtiyacını 2.400 yıl boyunca karşılamaya yeter.
Önemli olansa dalgalı politik sularda gezinmeyi bilmek. Bu da Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkilerin son üç yılda geldiği nokta ve üstüne Güney Kıbrıs ile diplomatik ilişki olmadığı düşünüldüğünde çok kolay değil.
Ancak hem Türk hem de İsrailli enerji firmaları yapacakları anlaşmanın politikacıların üstesinden gelemediği engellerin aşılmasını sağlayabileceğini söylüyor. Başarılı olmaları halinde Türkiye’nin yıllık 1,42 milyar metreküplük doğalgaz tüketiminin beşte biri, yalnızca dört yılda İsrail’den gelip Kıbrıs’tan geçecek boru hattıyla güney kıyılarına gelebilir.
İsrail merkezli Delek Drilling isimli enerji şirketinin Başkanı Gideon Tadmor İstanbul’da gerçekleştirilen bir enerji zirvesinde, “Bu proje hem ticari hem de politik açıdan mantıklı. Şu an büyük bir enerjiyle Türkiye’deki özel sektör oyuncularıyla görüşme halindeyiz,” dedi. Tadmor, “İsrail doğalgazının 2017 yılına kadar Türk piyasasına girmemesi için hiçbir neden yok. Bunun sağlanması için görüşmeleri ve geliştirme sürecini hızlandırmamız ve tabii açık ki her iki hükümetin de desteğini almamız gerekli.” şeklinde konuştu.
Zorlu Enerji Genel Müdürü Sinan Ak’ın konferansta muhabirlere verdiği bilgiye göre, Delek’in tahminlere göre 2,5 milyar dolara mal olacak boru hattının döşenmesi için görüştüğü Türk şirketleri arasında Zorlu Enerji de var
Ak, Delek daha fazla doğalgaz ürettikçe İsrail’in Türkiye’ye 0,56 milyar metreküplük doğalgaz pompalayabileceğini söyledi. İsrail’de üç adet elektrik santrali bulunan Zorlu Delek’in, devlete ait İsrail Elektrik Şirketi’nin ardından en büyük ikinci doğalgaz alıcısı.
Ancak engeller halen sürüyor
Dokuz Türk’ün hayatını kaybetti Mavi Marmara baskınının ardından Ankara’nın İsrail ile ilişkileri zorlu bir toparlanma sürecinden geçiyor.
ABD Devlet Başkanı Barack Obama’nın girişiminin ardından İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu Mart ayında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dan özür diledi. Ancak ilişkilerin düzelmesine bunun bile pek fazla etkisi olmadı. Erdoğan Ağustos ayında Mısır’daki darbeye ilişkin İsrail’i suçlayarak ABD’den eşine az rastlanır bir kınamayla karşılaştı.
Diğer yandan 1974′teki Kıbrıs çıkarmasından bu yana Türkiye’nin Güney Kıbrıs ile diplomatik ilişkisi bulunmuyor.
Erdoğan 2011 yılında bölünmüş durumdaki adada petrol aranması konusunda çıkan bir anlaşmazlığın ardından savaş gemileri ve jetleri bölgeye sevk etmişti. Ankara’daki yetkililer Lefkoşa’nın gelecekteki doğalgaz gelirlerinin Kıbrıslı Türkler’in de haklarının gözetileceği bir şekilde dağıtılacağı yönünde verdiği güvenceleri reddediyor. Bunun yerine adanın kuzey kısmında arama yapılıyor.
Ancak enerji yetkilileri Türkiye’ye doğalgaz gönderimi yapmanın hükümetler arası anlaşmalar gerektirmediği görüşünde. Dolayısıyla Zorlu ve Delek gibi öncü şirketler az bir destekle işlemi yönetebiliyor.
Zorlu Enerji Genel Müdürü Ak’a göre, Türkiye’nin öncelikle Zorlu gibi şirketlere ithalat ruhsatı verecek bir kanun tasarısı benimsemesi ve sonra şirketlerin İsrail’den doğalgaz ithal etmesini engellememesi gerekiyor. Ak benzer şekilde İsrail’in de, Delek’e Türkiye’ye satış yapılmasını engellemeyeceğini garanti etmesi gerektiğini söylüyor.
Ak bu senaryonun ekonomik krizden geçen Güney Kıbrıs için de bir lütuf olacağı görüşünde. Delek’in önderliğindeki, ABD’li Noble Enerji ile Güney Kıbrıs’ta doğalgaz üretimi yapan İsrailli şirketler bu doğalgazın İsrail’de yakılmasını sağlayacak bir takas anlaşması yapabilir böylece İsrail’in doğalgazı ihracat için boşa çıkacaktır. Bu da ihracata başlamak için adada LNG istasyonu kurma seçeneğini değerlendiren Güney Kıbrıs’a ekonomik açıdan elverişli bir mecra yaratacaktır.
Çeşitli alternatifler ve belirsizliklere rağmen İsrailli ve Türk işadamları boru hatlarını kurmaya kararlı görünüyor. İsrail yüksek mahkemesi geçen ay İsrail’in doğalgazının yüzde 40′ını ihraç edebileceği yönünde karar aldı. Türkiye Enerji Bakanı Taner Yıldız ise İsrail’in doğalgazını ihraç etmesi için ekonomik en uygun yolun Türkiye’den geçtiğini defalarca tekrarladı. Bu da projeye yönelik umutları arttırdı.
Panelde söz alan Turcas Petrolün CEO’su Batu Aksoy, “Bizler işadamıyız, iyimser olmamız gerek. Bu gaz rekabetçi olmasaydı burada bu konuyu tartışıyor olmazdım,” dedi. Turcas Petrol’ün de israil’den gaz ithal etmek için rekabet ettiği bilinirken Aksoy, “Olası bir çözüme çok uzak değiliz. Orta Doğu ve Doğu Akdeniz her zaman sürprizlere açık ve yakında böyle sürprizler olmasını umuyorum.” şeklinde konuştu. Bu haber 3376 kere okunmuştur.
|
|