2025 - Avrupa Otomotiv Sektörü İçin Dönüşüm mü, Yoksa Türbülans Yılı mı?

Güncelleme :18.02.2025

Sözcüler: Giuseppe Pedretti (EMEA Bölge Yöneticisi, PETRONAS Madeni Yağlar), Dirk Schwäbisch (Otomotiv Sıvıları Teknolojisi Müdürü, PETRONAS Madeni Yağlar), Andrea Dolfi (Ar-Ge Sıvı Teknolojisi Çözümleri Başkanı, PETRONAS Madeni Yağlar)

2025 yılı Avrupa otomotiv sektörü için çok önemli bir yıl olacak.

 Fabrikaların kapanması ve otomotiv üretimindeki daralmanın damgasını vurduğu çalkantılı bir 2024 yılının ardından, sektör çok daha karmaşık bir hal aldı. Yeşil dönüşümle karakterize edilen, yeni ve pazara daha hızlı giren üreticilerin artan rekabetiyle şekillenen 2025'e hazırlanırken heyecan verici bir yolculuk bizi bekliyor.

 Bu yıl otomotiv sektörünün geleceğini belirleyeceğine inandığımız birkaç trend var. Yasal düzenlemeler cephesinde, yeni politikalar hibrit araçlara doğru hızlı bir geçiş öngörüyor. Sektörün bu kapsamlı değişikliklerin üstesinden gelmesinde ortaklıklar, inovasyon ve adaptasyon, başarı ve sürdürülebilirliğin sağlanması için çok önemli olacak. İnovasyon cephesinde takımlar yeni FIA düzenlemelerinin ilk yılı olan 2026'ya giden son düzlüğe hazırlanırken, F1 pistlerinde daha fazla hareketlilik görmeyi bekleyebiliriz.

 Şimdi trendlere geçelim.

 Enerji dönüşümüne giden daha açık bir yola doğru

 Geçtiğimiz son iki yıl, Avrupa otomotiv sektörünün yeşil dönüşümün gerekliliklerine hızla uyum sağlamasıyla büyük değişimlere sahne oldu. OEM'lerin fabrikalarını hızla kapatması ve diğerlerinin pandemi sırasında ürettiklerinden daha az araç üretmesiyle, değişmeyen tek şey yine değişim oldu.

 Bu durum İçten Yanmalı Motor (ICE) ve otomobil üreticileri (OEM) üzerinde baskı yarattı. Belirsizlik, sektörün geleceğinin nasıl görüneceği konusunda kafa karışıklığına yol açtı.  2023 yılına kadar, 2030 yılından sonra İçten Yanmalı Motorlu araçların aşamalı olarak kullanımdan kaldırılması için elektrikli araçlara (EV) geçişe odaklanıldı.

 Ancak elektrikli araç fiyatlandırması, mevzuat, altyapı zorlukları ve Çin'in baskın rekabeti, Avrupa otomotiv endüstrisini stratejisini (ve zamanlama planlamasını) hızlı bir şekilde yeniden düşünmeye zorluyor.

 Dolayısıyla, 2025 yılından ileriye baktığımızda, değişimin daha fazla netlikle ortaya çıkacağına inanıyoruz. ABD'de yeni bir siyasi düzen kesinlikle yeni politikaları şekillendirecektir. Aynı zamanda yeni Avrupa Komisyonu'nun (kısa vadede) Avrupalı üreticiler için daha fazla alan yaratacak mevzuatlar üzerinde çalıştığını biliyoruz.

 Bunun kıtanın enerji dönüşümü stratejisine ilişkin daha net bir çerçeve sunması umuluyor. Netliğin olduğu yerde daha fazla güven olur. Bizim görüşümüze göre bu, genel olarak hibrit çözümlerin daha fazla kabul görmesi lehine olacak şekilde, elektrikli araçlara dair dar odağın 'geri ölçeklendirilmesi' şeklinde gerçekleşecektir.

 Farklılaşma dürtüsü

2025 yılı aynı zamanda yollarda nihayet daha fazla araç çeşitliliği göreceğimiz yıl olacak.

 Birçok sürücü hala içten yanmalı motorlarla çalışan araçlarla kendini daha rahat hissediyor olsa da hibrit alternatiflere yönelik ivme bu yıl hız kazanmaya devam edecek. Madeni yağ sektöründe, bu yeniliğin 2025 yılında 'temkinli' olanları 'değişim yaratanlardan' ayıracağı görüşündeyiz.

 Hibrit araçlar her zaman uygulanabilir mobilite çözümleri olarak kabul edilmedi. Bazıları bunlara yeşil dönüşümde 'gereksiz bir adım' olarak baktı. Ama artık böyle olmadığını daha iyi biliyoruz ve teknoloji hızla yetişiyor.

 Neden mi? Çünkü hibritler sofistike, sentetik bir yağlayıcı gerektiriyor ve pek çok oyuncu bu teknolojik olarak gelişmiş yağları üretecek yenilikçi omurgaya sahip değil. PETRONAS Madeni Yağlar (PLI), hibrit araçların gereksinimleri için özel olarak geliştirdiği yağlarla hibrit inovasyonuna yatırım yapmaya devam ediyor. Bu alanda otomotiv profesyonellerine uzman tavsiyesi sağlayarak, kendimizi değişim için bir katalizör olarak görüyoruz.

 Bu nedenle, otomotiv sektöründe kitlesel pazarın ihtiyaçlarını karşılamak için inovasyon cesareti ve elektrikli araçlardan hibritlere kadar yeni tüketici eğilimlerine uyum sağlamak 2025 ve sonrasında bir zorunluluk olacak.

 İş birlikleriyle gelen güç – ‘Tek başınıza başaramayacağınız' bir yıl

 Değişimi tek başına gerçekleştirmek, her zaman kolay değildir.

 Güç aktarma organlarının çeşitlenmesi, hibrit araçlara yönelimi arttırmak için büyük fırsatlar sunuyor. Bu sadece otomotiv atölyeleri için büyük fırsatlar sunmakla kalmıyor, bağımsız satış sonrası pazarının daha önemli bir rol oynamasını sağlıyor. Aynı zamanda ICE (İçten Yanmalı Motor) bilgisinin yeni edinilen EV (Elektrikli Araç) uzmanlığı ile harmanlanmasına da yardımcı oluyor. Normalde EV’ler, araçlardaki 'ömür boyu kullanılan parçalar' nedeniyle OEM'lere çok bağımlıdır.

 Bu yaklaşım oyunu değiştirirken aynı zamanda yatırım gerektiriyor. Bu bilgi birikimini sorunsuz bir şekilde sağlayabilecek sektör uzmanlarıyla anlamlı iş birlikleri gerektiriyor. Bu nedenle 2025, servislerin giderek daha fazla birleştiğini veya Avrupa'nın en büyük servis ağlarından birine sahip olan PETRONAS gibi markalarla iş birliği kurduğunu gördüğümüz bir yıl olacak. ICE ve EV motorlu araçların yanı sıra hibrit araçların bakımını yönetecek araçlara ve uzmanlığa erişim sayesinde, 2025 yılı Avrupa otomotiv sektöründeki oyuncuların 'tek başlarına' hareket edebilecekleri bir yıl olmayacak.

 Elektrikli araçlara tam geçişin gecikmesiyle birlikte, 2025 yılı etkili bir değişim yaratma potansiyeline sahip. Bu değişim, otomotiv ve madeni yağ endüstrisinin geleceğine dair daha net bir görüş sağlayacak. Bu, PLI ve Stellantis arasındaki iş birliğinin de kanıtladığı üzere, gelişmiş ve sağlam bir döngüsel ekonomi inşa etmek için OEM'lerle daha stratejik ve daha güçlü iş birliklerini de içerecektir.

 Bu iş birliğinin en önemli başarılarından biri, formülasyondaki %30 geri dönüştürülmüş malzemelerden elde edilen baz yağlardan elde edilen ve işlenmemiş baz yağ formülasyonlarıyla karşılaştırılabilir koruma sağlayan ortak markalı Selenia SUSTAINera motor yağlarıdır. Ayrıca, Selenia SUSTAINera %50 oranında geri dönüştürülmüş plastikten üretilen ambalajlarda sunulmaktadır.

 Peki, 2025 yılında ilerlemenin itici gücü hangi ortaklıklar olacak?

 Araştırma merkezlerine uzanan yol

 Önümüzdeki yılı anlamlandırmak için otomotiv endüstrisinin keskin bir virajdan geçtiğini kabul etmeliyiz.

 Virajın ardında ne olduğunu görmek her zaman kolay değildir, ancak müşteri yakınlığına yönelik kararlı bir yaklaşım, sektörün yolun doğru tarafında ortaya çıkmasına yardımcı olacaktır. Bu nedenle 2025'in müşteri odaklılığın iş açısından kritik hale geleceği yıl olacağına inanıyoruz.

 Standart yanmadan daha yüksek derecede hibridizasyona kadar, yeni yakıt seçenekleri çağını (örneğin hidrojen, etanol, biyo bazlı) başlatıyoruz. Bunların hepsi OEM'lerin daha zorlu seçimler yapmasını ve yağlayıcılar için yeni gereksinimleri karşılamasını gerektiriyor.

 Yeni fırsatların yeni tüketici davranışları ya da sadece ICE araçlardan uzaklaşmanın ötesinde zorluklar nedeniyle doğduğunu biliyoruz. CO2 azaltımı herkesin aklında; bu konu kamuoyunun zihninde oldukça yer etmiş durumda. İyi haber şu ki, bu konuya yaklaşmanın pek çok yolu var.

 2025 yılında, CO2 azaltma çabalarına yönelik müşteri taleplerini karşılamak için daha hızlı inovasyon yapmamız gerekecek. Karbon ayak izini azalttığı kanıtlanmış bitkilerden veya biyojenik kaynaklardan elde edilen daha fazla hammadde kullanmak gibi. Bu, zaten tam ömrünü tamamlamış olan yeniden rafine edilmiş baz yağlara ek olarak bize işlenmemiş baz yağlar kadar iyi (daha iyi olmasa da) malzemeler sağlayacak.

 Sürdürülebilirliği sadece ürünler için değil, farklı düzeylerde ele almak için çabalarımızın kapsamını genişletmemiz de gerekecek. Örneğin, PLI'nın Küresel Ar-Ge merkezinde, kendi bünyesindeki tesislerinde yer alan test standındaki motorlar, normal bir motor gibi yakıt kullanıyor. Üretilen bu enerji daha sonra bir dinamo aracılığıyla elektriğe dönüştürülüyor ve bu elektrik daha sonra sahadaki şebekeye geri besleniyor.

 Ar-Ge önceliklerinin odağını tanımlamaktan müşterilerin yeni uygulamalarla teknolojinin çeşitlenmesine yardımcı olmaya kadar, 2025 yılı gerekli değişimi sağladığımızdan emin olmamız gereken yıl.

 Geçiş aşaması için ideal noktayı bulmak 

 2025, eski ve yeni arasında daha iyi bir denge kurmamız gereken bir yıl olacak. Neden mi? Çünkü yollarımızda hala geniş bir araç yelpazesi var.

 Bu dönemi bilinçli olarak 'yeşil geçiş' olarak adlandırıyoruz. Çünkü bu tam olarak bir geçiş anı. Gelecekteki gereksinimleri karşılamak sektörümüzde anahtar teslimi bir durum değildir. Yeni araçlar için yeni malzemelerin inovasyonunda büyük adımlar göreceğiz. Hala yollarda olacak olan eski araçları da unutamayız.

 Eski donanımı korumak ve yeni donanıma hitap etmek için doğru dengeyi sağlamak zor bir iş. Ancak, pazarın her iki ucunu ve aradaki her şeyi destekleyen ürünlere ihtiyacımız var.

 Bunun bir örneği, günümüz araçlarının değişen ihtiyaçlarını karşılamak üzere tasarlanmış bir motor yağı serisi olan PETRONAS Syntium X'tir. Benzersiz koruma, uzun yağ değişim aralıkları, dayanıklılık ve gelişmiş yakıt ekonomisi sunarak sürücülerin kaliteden ödün vermeden araçları için akıllı seçimler yapmalarını sağlayabiliriz.

 Bu nedenle sürekli olarak tasarım optimizasyonunu, ambalajlarımız için sürdürülebilir biçimleri ve daha iyi döngüselliği araştırıyoruz. Örneğin, PLI plastik şişeleri ve kapaklarının tasarımı, geleneksel şişelere kıyasla plastik malzeme kullanımını %15 azaltıyor.

 İşletmeler sadeliğe ulaşmak için daha fazla esneklik talep ediyor. Geleceğe baktığımızda, çevre ve müşterilerimiz için somut bir fark yaratmak üzere çözümler bulma ve yeni zorlukların üstesinden gelme konusunda heyecan duyuyoruz.

 Sektörümüz genellikle bu sorunların çoğunun nedeni olarak görülüyor. Ancak özellikle CO2 azaltımı söz konusu olduğunda giderek daha fazla çözüm sağlayabiliyoruz. Sadece daha akıllıca çalışan ve daha uzun ömürlü yeni teknolojilerle inanılmaz şeyler başarabiliriz.

 F1 pistinde vites değiştirmek

 Otomotiv Sıvılarının nihai test alanı her zaman pistler oldu ve olacak. 2025 de bunun bir istisnası olmayacak.

 Motor yağları ve yakıtlarında yapılan değişikliklerin bu yıl dondurulmasıyla, takımlar 2026'da FIA tarafından belirlenecek mevzuat değişikliğine hazırlanacak. Sektörümüzde her zaman yenilikler oluyor ve bu yıl araştırma ekipleri için inanılmaz derecede yoğun geçecek. Tüm gözler FIA'nın 2026 yılına kadar %100 sürdürülebilir yakıta sahip olma hedefine çevrilmişken, 2025 yılı F1 pistine çıkacak araçlar için bir hesaplaşma yılına hazırlanıyoruz.

 Yeni düzenleme, özellikle 700 beygiri içten yanmalı motordan (ICE) ve 300 beygiri elektrikli motorlardan (EV) gelen, birincil enerji kaynağı olarak yakıt kullanan yaklaşık 1.000 beygir gücündeki F1 güç üniteleri için dramatik bir değişimi temsil ediyor.

 Ancak 2026 yılına kadar bu oran 50/50'ye yükselecek.  Motorun enerji verimliliğinin optimize edilmesine bir diğer büyük katkı da F1'in teknik zorluklarına yönelik özel çözümlerle 8 Formula 1 zaferine yakıt sağlayan ve pistte net avantajlar sağlayan motor yağı PETRONAS Syntium'dan geliyor. Yeni yağımız tamamen yeni bir ICE konfigürasyonuna hizmet edecek ve sonuçta performans ve/veya dayanıklılığa zarar verebilecek olumsuz çapraz etkileşimlerden kaçınmak için yeni sürdürülebilir yakıt molekülleriyle çapraz uyumlu olması gerekecek.

 Daha çevreci teknolojiler önemli olmakla birlikte, 2026'da odak noktası gelişmiş sürdürülebilir yakıt ve sürdürülebilir yakıt düzenlemeleri olmaya devam edecektir. Atıklardan biyomoleküller (gıdadan elde edilmeyen) veya yeşil enerjiden sentetik moleküller gerektiren sıvılar gibi.

 Sıvılar her zaman çok önemli oldu. Bu nedenle takımlarda performansının dayanıklı ve güvenilir olduğundan emin olmak için büyük bir heyecan var. Yarışın tamamlanmasına iki ya da üç tur kala arızalanırsanız en hızlı olmanızın bir anlamı kalmaz. Ekipler her zaman hiçbir şeyin tehlikeye atılmadığından emin olmalıdır. Örneğin, sezon başına daha sert grid cezalarına uyum sağlayabilecek üç motor kullanmak gibi.

 Bu nedenle 2025 yılı pistte inanılmaz derecede heyecan verici bir yıl olacak. Ekipler aynı yağla yarışırken, yarışmalar sırasında elde edilecek bilgiler araştırma ve üretim ekiplerine hızlı bir şekilde ulaşacak. Daha azıyla daha fazlasını yapmak 2025'te önemli olacak ve her teknik meraklısının beklediği gerçek oyun değiştirici sezona doğru ilerleyecek. Yani 2026 yılına!