2030’a kadar toplam enerji ithalatı 1.4 trilyon dolara çıkacak

 Gelecek 15 yılda Türkiye'nin enerji ithalatı için ödeyeceği faturanın yaklaşık 1.4 trilyon dolar olarak öngörüldüğünü belirten Muharrem Balat, jeotermal enerjinin ise büyük bir şans olduğunu söyledi.

 Türkiye’nin ilk özel jeotermal enerji santralini kuran MB Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve Uluslararası Jeotermal Birliği Başkanı Muharrem Balat, 2030’a kadar Türkiye’nin toplam enerji ithalat faturasının 1.4 trilyon dolar olarak öngörüldüğünü, ancak şu an ülkede bu enerjiyi temin edecek kaynakların olmadığını söyledi.

Türkiye’nin yenilenebilir enerji kaynakları açısından avantajlı olduğuna dikkat çeken Balat, “Fakat yenilenebilir enerji kaynaklarımızın da bir çoğu baz enerji değil. Bu kaynaklar baz enerji olmadıkları için sürekli kullanılma şansları yok. Ancak belirli miktarlarda takviye etme imkanı olabilir” dedi.

Jeotermal enerjinin ise bunların dışında olduğunu ifade eden Balat, “Jeotermal Türkiye’nin bir şansı, Anadolu’nun göğsüne asılmış bir pırlanta. Çünkü jeotermal kaynaklar yenilenebilir enerji olmasına karşın baz enerji üretebiliyorlar” diye konuştu. “Yenilenebilir enerji kaynakları petrolden, doğalgazdan, kömürden çok daha kıymetli kaynaklar” ifadelerini kullanan Muharrem Balat, “Biz Dora-1 Santrali’ni yaptıktan sonra jeotermal enerjinin yatırım safh asında büyük mücadele verdik. Bu yatırım ilk başta çok riskliydi. Ama yaptıktan ve düzenli kullanımı sağladıktan sonra bitmez tükenmez bir kaynak olarak bu memleketin daima hizmetinde olacak” diye konuştu.

‘Parselleme uygulaması yanlış, bu işten vazgeçilsin’

Jeotermal alanların parsellenmesinin yanlış bir uygulama olduğunu belirten Balat, bu uygulamanın devam etmesi halinde söz konusu sahalara santral kurulamayacağını, mevcut santrallerin de devamlılığının sağlanamayacağını kaydetti. muharrem Balat, sözlerini şöyle sürdürdü: “Herkes bir bölgede jeotermal bir alanın kapatılması için büyük mücadele veriyor. MTA’nın bu konuda maalesef yanlışları oldu. İhalelerle jeotermal alanları bölge bölge parselledi ve değerlendirmeye çalıştı. Ama jeotermal kaynaklar petrol, kömür gibi arsa arsa parsellenemez, bölümlendirilemez. Bir jeotermal kaynağın üretim alanının belirlenmesi, bu enerjinin reenjeksiyon alanının saptanması ve kaynağın soğumadan yıllar boyu kullanılabilmesinin temin edilmesi lazım. Bu düşünülmeden, bu bölgelerin çerçevesi çizilmeden böyle parça parça ihale edilen alanlar büyük kargaşaya sebep olacak. O yüzden jeotermal kaynaklar bozulmayacak şekilde gruplandırılır, bölünürse güzel bir başarı elde edilir.”