Haberler > Akaryakıt Başlıkları
Yenilenebilir Kaynaklardaki Artış Enerji Arzında Önemli Değişikliğe Yol Açtı Güncelleme :13.10.2016Dünya Enerji Konseyi’nin Dünya Enerji Kaynakları 2016 raporu: Birçok ülkenin enerji kaynaklarında çeşitliliğe yönelmesi, ortak mülkiyetin artması ve mikro şebekelerin gelişmesi, enerji dünyasını değiştirdi.
İstanbul’da düzenlenen 23. Dünya Enerji Kongresi’nin üçüncü gününde açıklanan Dünya Enerji Kaynakları 2016 raporuna göre, yenilenebilir enerji kaynakları pazarında yatırım, kapasite ve büyüme oranlarındaki beklenmedik yükseliş, söz konusu değişimde önemli rol oynuyor. Bu durum, fiyatların düşmesi, ayrıca ekonomik büyüme ile sera gazı emisyonunun giderek ayrışması üzerinde etkili oluyor.
Raporun tanıtımında konuşan Dünya Enerji Kaynakları Başkanı Hans-Wilhelm Schiffer şöyle dedi: “Günümüzde enerji sektörünün de benimsediği teknoloji ve kaynak çeşitliliği, pek çok fırsat yaratıyor. Ancak işlerin daha karmaşık hale gelmesiyle, mücadele edilmesi gereken alanlar da artıyor. Mevcut dalgalı seviyesi nedeniyle; hükümetler, uluslararası kuruluşlar ve şirketler paydaşların, sağlam bilgi ve verilere dayanarak stratejik kararlar alabilmeleri her zamankinden önemli. Yenilenebilir kaynaklara dayanan global enerji kapasitesi son 10 yılda iki kat arttı; 2006 yılında 1,037 GW iken 2015 sonu itibarıyla 1,985 GW seviyesine ulaştı. Bu başta, güç üretimi için rüzgar ve güneş enerjisinin rekor düzeyde kullanımı sayesinde gerçekleşti. Rüzgar enerjisi kapasitesi küresel çapta 2006’da 74 GW’tı, 2015 yılında bu oran 432 GW oldu (420 GW onshore ve 12 GW offshore olmak üzere). Kurulu güneş enerjisi kapasitesi de aynı dönem içinde 6 GW’tan 227 GW seviyesine ulaştı. Global hidrogüç kapasitesi 2006’tan bu yana yüzde 35 oranında artarak, 893 GW’tan, 154 GW’ı pompaj depolamalı olmak üzere, 1,209 GW’a (2015) ulaştı.”
Hidrogüç, küresel elektrik üretiminde başı çeken yenilenebilir kaynak; 2015 itibarıyla yenilenebilir elektriğin yüzde 71’i bu yöntemle üretiliyor. Buna karşılık 2015’te dünya çapındaki yenilenebilir elektrik üretiminin yüzde 15’i rüzgar, yüzde 5’i güneş enerjisi, yüzde 9’u ise biyokütle ve jeotermal gibi kaynaklardan yararlanılarak gerçekleştirildi. Yenilenebilir kaynaklardan temin edilen enerji 2015’te 5,559 TWh seviyesindeydi; bu, 24,098 TWh olan dünya çapındaki enerji üretiminin yüzde 23’üne denk geliyor.
Dünya Enerji Konseyi Genel Sekreteri Christoph Frei şunları kaydetti: “Geleneksel olmayan kaynaklarda ciddi bir artış gözlemliyoruz. Benzer bir tırmanış, son 10 yılda yenilenebilir kaynaklar alanında kullanılan teknolojik gelişmeler için de söz konusu. Her ne kadar taşımacılıkta petrole duyulan ihtiyaç devam etse ve petrol talebin yüzde 60’ını karşılamayı sürdürse de, genel olarak bu kaynağa olan talep azalacak. Doğalgazın yükselişi ise sürecek; 2060 yılına kadar çıktı büyümesinin yüzde 25 ila yüzde 70 arasında seyredeceği tahmin ediliyor.”
“Güneş, rüzgar ve hidrogüç, kurulu enerji üretim kapasitesinin yaklaşık yüzde 30’unu, global elektrik üretiminin yüzde 23’ünü teşkil ediyor, ilerleyen yıllarda payları daha da artacak. Bununla birlikte enerji verimliliği, elektrik depolama ile karbon yakalama ve depolama konusunda daha fazla ilerleme kaydetmeye acilen ihtiyaç var. Petrol sektöründeki büyüme trendinin yavaşlaması ve 2060 yılına gelindiğinde kömürün eski önemimi kaybetmiş olacak olması; gözlerin, genelde şirketlere ait atıl varlıklardan, çoğunlukla devlet mülkiyetindeki, petrol ve kömür gibi atıl kaynaklara çevrilmesine yol açacak. Bu durum, mevcut global ekonomik ve jeopolitik dengeleri etkileyeceğinden, kapsamı genişletilmiş karbon ve iklim tartışmaları çerçevesinde ele alınmalı.”
Raporda öne çıkan diğer bulgular:
Aralık 2015 itibarıyla, toplam 64 GW kapasiteli, 65 adet nükleer reaktörün inşası sürüyordu. Bu tesislerin 40’ı, dört ülkede bulunuyor: Çin, Hindistan, Rusya ve Kore. An itibarıyla 45 küçük modüler reaktör tasarım aşamasında, dört reaktörün ise yapımı devam ediyor.
2004 – 2013 yılları arasında global uranyum üretimi yüzde 40 arttı. En fazla uranyum üreten ülke ise Kazakistan.
Enerji sektöründe yaşanan büyük dönüşüme rağmen, bazı enerji kaynaklarıyla ilgili sorunlar söz konusu. Önemli ilerlemeler kaydedildiyse de, emisyon hedeflerini tutturmak için temiz enerji yönünde atılması gereken adımların çok gerisindeyiz.
Bu haber 3303 kere okunmuştur.
|
|