FİBA Grubu, Enerji Ticareti ve Elektrik Perakendeciliğinde Büyüyor

 Fiba Holding’in enerji alanında faaliyet gösteren iştiraki Fina Enerji, perakende satış markası CERE’AN ile “enerji ticareti ve elektrik perakendeciliğinde” büyüyor.

Yenilenebilir enerji projelerinin geliştirilmesi, inşası ile elektriğin toptan satışı ve ticaret faaliyetleri alanında hizmet veren Fina Enerji, önümüzdeki beş yılda hanelere de elektrik satan bir enerji çözüm ortağı olmayı hedefliyor.

Fina Enerji’nin önümüzdeki döneme ilişkin hedeflerinin açıklandığı toplantı, FibaHolding Yönetim Kurulu Üyesi Murat Özyeğin, Fina Enerji Yönetim Kurulu Üyesi Karani Güleç ve Cere’an Genel Müdürü Onur Yazgan’ın katılımıyla Swissotel’de gerçekleşti.

Fina Enerji Yönetim Kurulu Üyesi Karani Güleç’ in yaptığı açıklamada, “Fina Enerji olarak rüzgar enerjisi sektöründe hızla büyümeye devam etmek istiyoruz. Şu anda biri İzmir’de diğeri Hatay’da olmak üzere iki rüzgar santrali işletiyoruz. Bu santrallerin kapasite artışlarının yanısıra, Balıkesir ve Çanakkale’de de iki yeni santralimizin inşaası devam ediyor. Santral sayımızı ilk aşamada sekize çıkarmayı ve böylelikle kurulu güç anlamında ülkemizin en büyük rüzgar enerjisi üreticilerinden biri olmayı hedefliyoruz. Bununla birlikte yurtdışında da rüzgar enerjisi ile alakalı projeler geliştirmekteyiz ve bu projelerden birinin de inşasına kısa zaman içerisinde başlayacağız.” dedi.

Cere’an Genel Müdürü Onur Yazgan ise; “2009 yılında kurulan CERE’AN, 3.000’e yakın müşterisi,Türkiye genelinde 30 farklıilde faaliyet gösteren bayi ağı ve 100 milyon TL’ye varan cirosu ile hızla büyümeye ve ülkemize ek istihdam yaratmaya devam ediyor.

CERE’AN olarak elektriği en verimli üreten kaynaklardan, daha uygun koşullarda tedarik edebiliyoruz. Aynı zamanda piyasa koşullarına göre enerjiyi yurtdışından ithal de edebiliyoruz. Bu sebeple müşterilerimize daha uygun fiyatlı elektrik sunabiliyoruz. “Ucuzelektrik, kaliteli hizmet, daha çok seçenek”  sloganı ile yola çıkan şirketimiz, avantajlı tarife paketleri ve yenilikçi ürünleriyle müşterilerimize önemli tasarruf imkanları sağlıyor. Örneğin, küçük ölçekli müşterilerimiz için oluşturduğumuz “HOŞGELDİNİZ” isimli tanışma paketimizde, vergi, fon, bedeller öncesi neredeyse 20%’e yakın bir tasarruf söz konusu. Bununla birlikte müşterilerimize paket süreci boyunca fiyatımızı sabit tutacağımızın garantisini de veriyoruz. Böylelikle daha kaliteli bir hizmeti daha uygun fiyata sağlayabilmenin gururunu yaşıyoruz.

Türkiye’nin lider elektrik perakendecisi olmayı hedefleyen şirketimiz, kaliteli insan kaynağımız ve yatırımlarımızla gittikçe güçlenen teknolojik altyapımız sayesinde bu amacına ulaşmayı hedefliyor. 

Fiba Grubu’ndan aldığımız teknolojik bilgi birikiminin de etkisiyle müşterilerimize sürekli yenilikçi çözümler üretmekteyiz. Ülkemizde elektrik sektöründe “ilk defa” kapsamlı bir online işlem merkezi kurduk. Cere’an İşlem Merkezi (C’İM) vasıtasıyla müşterilerimiz müşteri bilgilerini güncelleyebilecek, yeni ürünler satın alabilecek, borç bilgilerini sorgulayıp, ödeme yapabilecekler. Dilerlerse sayaç okumalarını kendileri yapıp bize gönderebilecek, güncel tüketimleriniinceleyebilecek veya satış temsilcilerimizle ile temasa geçebilecekler. C’İM’de sunacağımız hizmetleri mobil ortama da taşıdık ve C’EP (Cere’an Erişim Platformu) adı altında bir uygulama geliştirdik. Bu uygulama vasıtasıyla müşterilerimiz Android işletim sistemli ve BlackBerry, iPhone gibi akıllı cihazlarından tüketim bilgilerini inceleyebilecek, borç bilgilerini sorgulayabilecek veya yeni ürünler satın alabilecek. Şu anda aynı zamanda 444 2796 (444 CRYN) numaralı bizim kısaca C’ALL dediğimiz çağrı merkezimizi de genişletme ve modernleştirme yatırımı içerisindeyiz. Fiba Grubu’nun teknolojik bilgi birikiminden faydalanarak, bankalardakilere benzer bir çağrı merkezi teknoloji altyapısı kuruyoruz. Yeni altyapıyı Mayıs ayında devreye almayı planlıyoruz. Son olarak, akıllı ev çözümleri ve smartnetwork’ler (akıllı ağlar) konusunda bazı çalışmalarımız var. Şu an oluşum aşamasında olan bu projelerimizi de en kısa zamanda hayata geçirip müşterilerimiz ile paylaşıyor olacağız.” dedi. 

CERE’AN’ın yenilenebilir enerjiye verdiği önemden de bahseden Onur Yazgan, “Yenilebilir enerji bizim için son derece önemli. Kendi elektriğimizi sadece rüzgardan üretiyoruz. Yaptığımız tedarik anlaşmalarında da yenilenebilir enerjiye öncelik veriyoruz. Ayrıca sadece yenilenebilir kaynaklardan üretilmiş enerji tüketmek isteyen müşterilerimize de bu yönde özel ürünler sunuyoruz ve elde ettiğimiz ek gelir de tedarikçilerimiz tarafından yenilenebilir enerji kaynaklarının gelişimi için harcanıyor.” açıklamasında bulundu.

Ülkemizdeki enerji ticareti hakkında da bilgi veren Onur Yazgan, “Ülkemizde düzenleyici kurumlar tarafından, uzun vadeli finansal ve fiziksel uzlaştırmalı (future/forward) ürünlerin ticaretinin yapıldığı geniş kapsamlı bir enerji borsasının kurulması yönünde çalışmalar yapılmaktadır. Biz de şirket olarak bu çalışmaları aktif olarak destekliyoruz. Enerji ticaretinin en önemli faydası, piyasada gerçek arz ve talep dinamiklerine bağlı, doğru ve öngörülebilir bir fiyat sinyalinin oluşmasını sağlamaktır. Üretici ve tüketicilerin şeffaf, likit ve güvenilir bir piyasa yapısında işlem yapıyor olmaları, sektördeki verimsizlikleri azaltmak, arz güvenliğini arttırmak ve elektriğin son kullanıcıya olan maliyetini düşürmek açısından son derece önemlidir. 

Bu bağlamda, enerji talebi gün geçtikçe artan ülkemizde, elektrik ticareti faaliyetlerinin gelişmesinin, mevcut santrallerin daha verimli işletimini sağlayarak, yakıt tüketimini azaltan ve cari açığı düşüren bir etkisi olacaktır. Aynı zamanda arz güvenliği artacağından, yeni santral yatırımlarına olan ihtiyaç azalacaktır. Son olarak, tüketicilere elektriğin en uygun koşullarda tedarii mümkün kılınarak, enflasyonu düşürücü bir etki sağlanacaktır.

Türkiye’de 2011 yılında son kullanıcılar tarafından 229,3 milyar kWh elektrik tüketilmiştir. Gelişmiş ülkelerdeki elektrik piyasalarına bakıldığında, ticaret faaliyetlerinin son tüketime kıyasla 8-9 misli hacme ulaştığı görülmektedir. Bu doğrultuda, ülkemizde de elektrik ticareti faaliyetlerinin orta vadede 200 milyar dolar hacme ulaşma potansiyeli mevcuttur. Bu rakama, ülkemizin Doğu Avrupa ile Orta Doğu ülkeleri arasında sağlayabileceği enerji transiti işlemlerini de kattığımızda, sektörün ne kadar önemli bir katma değer ve istihdam yaratabileceği açıkça görülmektedir.

2011 senesinde Türkiye’de üretilen elektriğin %44.7’si doğalgaz, %10.0’ı ithal kömür kaynaklarından sağlanmıştır. Ciddi bir cari açık ve arz güvenliği riski olan ülkemizde, yerli kaynaklara dayalı üretim vasıtasıyla kaynak çeşitliliğinin arttırılması jeopolitik ve stratejik açıdan son derece önem taşımaktadır. 

Ancak TEİAŞ’ın (Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketi’nin) hazırlamış olduğu on yıllık kapasite projeksiyonuna göre, 2011-2015 döneminde devreye girecek ve şu anda inşa halindeki santrallerin %54.6’sı yine ithal kömür ve doğalgaza dayalı üretim yapacaktır. Yani Türkiye’nin elektrik üretimi anlamında dışa bağımlılığı önümüzdeki dönemde de çok da azalmadan devam edecektir. Linyit, hidroelektrik, jeotermal ve rüzgar gibi yerel kaynaklarımızın azami oranda kullanılması, ancak şeffaf ve öngörülebilir bir piyasa yapısının oluşmasıyla sağlanabilecektir. Bu anlamda, özel sektör oyuncuları arasında uzun vadeli kontratlara dayalı elektrik ticaretinin  gelişmesi,  devlet bütçemize ek bir yük yaratmadan yerli kaynaklarımıza dayalı üretimin azami oranda artmasını sağlayacak en verimli yöntemdir.

2004 yılında Yüksek Planlama Kurulu tarafından karara bağlanan “Elektrik Enerjisi Reformu ve Özelleştirme Strateji Belgesi” çerçevesinde enerji sektörü hızlı ve kapsamlı bir serbestleşme sürecine girmiştir. Bu anlamda, hem ikincil mevzuatın geliştirilmesi hem de özelleştirmeler adına önemli adımlar atılmıştır. Ancak, gerek 2010 senesi sonuna kadar tamamlanması hedeflenen dağıtım özelleştirmelerinde yaşanan önemli aksaklıklar, gerekse 2009 senesinde başlanması planlanan üretim özelleştirmelerine halen tam anlamda başlanamamış olması,enerji sektöründeki serbestleşme çabalarını olumsuz yönde etkilemiştir.

Yakın gelecekte hem dağıtım hem de üretim tesislerinin ivedilikle özelleştirilmesi, elektrik ticaret faaliyetlerinin gelişim alanı bulabileceği,  öngörülür, şeffaf ve liberal bir piyasa yapısının oluşumu açısından son derece önem taşımaktadır.” dedi.