Lojistik sektörü “kırmızı alarm” veriyor

Tırport Kurucu Ortağı Dr. Akın Arslan, “İçeride sürekli artan maliyetler, enflasyonla hızla yok olan kazançlar ve baskı altındaki kurlarla artmayan gelirler, şirketleri kilitliyor. Yüksek enflasyon, paraya erişimi ve işletme sermayesine ulaşmayı zorlaştırıyor. Maliyetlerin hızla yükseldiği bir ortamda navlunların enflasyon oranında artmaması, taşımacılık sektöründeki firmaları ve kamyon sahiplerini büyük zarara uğratıyor.” dedi. 

Ülkemizde taşımacılığın %90’ı karayolları ile gerçekleşirken, yük arzındaki düşüş ve navlun artışlarının enflasyonun gerisinde kalması, lojistik sektörünü derin bir krize sürüklüyor. Yüksek enflasyon, döviz kuru baskısı ve azalan taşımacılık hacmi nedeniyle kırmızı alarm veren lojistik sektörünün giderek darboğaza girdiği vurgulanıyor. 

Sektörün kilitlenmek üzere olduğunu anlatan Tırport Kurucu Ortağı Dr. Akın Arslan, şunları söyledi: 

“İçeride sürekli artan maliyetler, enflasyonla hızla yok olan kazançlar ve baskı altındaki kurlarla artmayan gelirler, şirketleri kilitliyor. Yüksek enflasyon, paraya erişimi ve işletme sermayesine ulaşmayı zorlaştırıyor. Maliyetlerin hızla yükseldiği bir ortamda navlunların enflasyon oranında artmaması, taşımacılık sektöründeki firmaları ve kamyon sahiplerini büyük zarara uğratıyor.” dedi. 

Nakliye trafiği %30 azaldı, kamyon sahipleri zorda 

Bir bölgedeki ekonomik canlılığın genellikle yollardaki kamyon trafiğiyle ölçüldüğünün altını çizen Dr. Akın Arslan, konuşmasına şöyle devam etti: 

“Üretim ve ticaretin en temel göstergelerinden birisi lojistik sektöründeki hareketliliktir. Ülkemizin nakliye trafiği son üç yılda %30 oranında azaldı ve günlük 450 bin FTL (Tam Kamyon Yükü) taşıması, 300 binin altına geriledi. Bu düşüş, sanayi üretimi ve ticaret hacmi açısından büyük bir uyarı sinyali niteliğinde. Kamyon sahipleri yük bulmakta giderek zorlanırken, sektör kırmızı alarm seviyesine ulaştı. Sektörün sürdürülebilirliği açısından gerekli destek mekanizmaları devreye alınmazsa, bu tablo daha da vahim hale gelebilir. Özellikle, akaryakıt ve otoyol maliyetlerinin azaltılması, yük taşımacılığına destek paketlerinin uygulanması ve nakliye sektörünün finansmana erişiminin kolaylaştırılması büyük önem taşıyor.” diye konuştu. 

 Ülkemizdeki kamyoncular, Avrupa’daki meslektaşlarına göre dezavantajlı

 Avrupa’da navlunun %26,5’i akaryakıt giderlerine ayrılırken, Türkiye’de navlunun %50’si akaryakıta ve ücretli yollara gidiyor. Türk kamyon sahipleri, Avrupa’daki meslektaşlarına göre yola çıkarken %25 dezavantajlı durumda. Kamyon sahipleri, lastik maliyetlerinden SGK kesintilerine kadar tüm giderlerini en düşük seviyede tutsalar bile, navlun maliyetlerinin büyük bölümünü yakıt, otoyol ve köprü masrafları oluşturuyor.