Haberler > Otomotiv-Lastik Başlıkları
ZF küresel mega trendleri değerlendiriyor: Binek Araçlar Şasi Teknolojileri Lideri Güncelleme :12.08.2025Yazılım tanımlı araçlar, otonom sürüş ve e-mobilite: Küresel mega trendler şasi teknolojilerinin önemini daha da artırıyor
ZF, modüler Şasi 2.0 yaklaşımı ile şimdiden büyük başarı elde etti. Sistem uzmanlığı ve yazılım bilgi birikimi ile birlikte akıllı aktüatörler, büyüme potansiyelinin itici gücü durumunda.
ZF, köklü küresel OEM üreticileri, hızla büyüyen Asyalı üreticiler ve yenilikçi start-up'lar ile önemli başarılar elde ediyor.
ZF, IAA Mobility 2025 öncesinde düzenlediği Şasi Teknolojileri Günü etkinliğinde Grubun temel odak alanlarından biri olan binek araç şasi sistemlerine yönelik teknoloji ve stratejisi hakkında bilgiler paylaştı. Küresel pazar lideri olarak ZF, elektrikli mobilite, yazılım tanımlı araçlar ve otonom sürüş gibi geleceği şekillendiren trendlerin yönlendirdiği ve her geçen gün önemini artıran şasi teknolojilerini değerlendiriyor. ZF, sistem ve yazılım alanındaki derin uzmanlığının yanı sıra akıllı aktüatörler ile yeni sürüş fonksiyonlarına yönelik küresel talebi karşılıyor ve dünya genelinde yeni müşteri anlaşmaları imzalıyor.
Yazılım tanımlı araçlar gerçeğe dönüşürken; frenleme, direksiyon ve sönümleme gibi temel şasi işlevlerinin yönetimi bir arada sağlanabiliyor. ZF Yönetim Kurulu üyesi ve Şasi Çözümleri Bölümü Başkanı Dr. Peter Holdmann konuyla ilgili değerlendirmede bulundu:
“Bu trendden iki şekilde yararlanıyoruz. Bunların ilki, elektronik direksiyon kontrolü (steer-by-wire) veya elektronik fren kontrolü (brake- by-wire) çözümlerimiz gibi hazır sistem bileşenlerine yönelik talepte beklenen küresel artış. Diğeri ise, bu bileşenlerin sorunsuz koordinasyonunu sağlayan işlevlere yönelik güçlü talep."
Şasi 2.0: Bağlantılı ürünlerde güçlü pazar konumu
ZF'nin Şasi 2.0 yaklaşımı, yazılım tarafından desteklenen yeni şasi işlevlerini etkinleştirmek için akıllı ve birbirine bağlanabilir aktüatörlerden yararlanıyor. Bu ürünlerin tümü halihazırda ZF Şasi Çözümleri Bölümü'nün mevcut portföyünün bir parçası. Bu teknolojinin merkezinde, frenleme ve direksiyon gibi sistemlerin direksiyon simidi ile direksiyon dişlisi veya fren pedalı ile fren sistemi arasında herhangi bir mekanik bağlantı olmadan çalışmasını sağlayan “by-wire” teknolojilerinin endüstriyelleştirilmesi yer alıyor. Bu sene başında NIO ET9, Çin pazarında ZF tarafından geliştirilen tam otomatik direksiyon sistemi ile seri üretime geçen ilk araç oldu. Çinli otomobil üreticileri ile iki sözleşme daha imzalandı. Yine ZF’nin, Mercedes-Benz ile de imzaladığı anlaşma çerçevesindeki seri üretimin 2026 yılında başlaması planlanıyor.
ZF'nin Şasi 2.0 ürün portföyünde aktif ve yarı aktif süspansiyon sistemleri de bulunuyor. sMOTION aktif şasi sistemi, binek otomobil şasi tasarımında uzun süredir var olan “denge ve dinamizm için konfordan ödün verme” ikilemine çözüm getiriyor. İlk yarı aktif CDC (Sürekli Süspansiyon Kontrolü) sistemini 25 yıl önce pazara sunan ZF, bugün bu segmentte küresel pazarın yüzde 40'ını karşılıyor. Arka aks AKC sistemi ile pazarda daha da güçlü bir konuma sahip olan ZF, 2024’te bu sistemle küresel pazarda yüzde 73, Asya pazarında ise yüzde 80 gibi etkileyici bir pay elde etti.
Dr. Peter Holdmann “Şasi 2.0 yaklaşımımızla pazarın güncel gereksinimlerini tam olarak karşılıyoruz” diyor. "Ürün portföyümüzün bu segmentinin tek başına bu on yılın sonuna kadar küresel pazarın yaklaşık yüzde 33'ünü oluşturacağını ve yaklaşık 4,8 milyar Avro toplam gelir sağlayacağını tahmin ediyoruz. Chassis 2.0 portföyümüzün tüm kilit segmentlerinde pazar ve teknoloji liderliğimizin devamına hazırız."
Alınan son siparişlerin de ortaya koydüğu gibi, Şasi 2.0 ürün grubu tüm müşteri gruplarına hitap ediyor: ZF şimdiden tüm dünyada faaliyet gösteren Avrupalı ve Kuzey Amerikalı büyük ölçekli üreticiler, dinamik Çinli OEM'ler ve özel pazarları hedefleyen dinamik start-up’larla anlaşmalar imzalıyor.
Donanımdan bağımsız yazılım mükemmelliği
ZF, tedarik kapsamına ilgili aktüatörlerin dahil edilip edilmediğinden bağımsız olarak yazılım uzmanlığı sunabilen az sayıdaki teknoloji iş ortağından biri konumunda. Bunun temelinde, sisteme dahil olan tüm bileşenleri entegre biçimde koordine eden cubiX yazılım platformu yer alıyor.
Araca monte edilen şasi bileşenlerinden bazıları ZF'den temin edilmemiş olsa bile, üreticinin spesifikasyonlarına göre uyumlu bir sistem sağlanıyor. Teknoloji grubu cubiX'i şimdiden seri üretim olarak sunuyor ve ilave olarak cubiX Tuner ile bir sonraki adımı atıyor. Araç üreticileri için sezgisel bir çözüm olarak tasarlanan bu araç, aktüatörler arasındaki karşılıklı ilişkileri otomatik olarak hesaplıyor. Bir elektronik kontrol ünitesi, sadece birkaç tıklama ile üreticinin özgün “marka DNA'sı” ile uyumlu hale getirilebiliyor. Bu yenilikçi çözüm, mühendisleri karmaşık şasi kalibrasyon sürecinde destekleyerek özellikle geliştirme süresinin kısaltılması bakımından ciddi bir katma değer sunuyor. Şasi Çözümleri Bölümü Geliştirme Birimi Başkanı Philippe Gasnier, “Bu, özellikle Asya'da olmak üzere tüm pazarlardaki müşterilerden gelen geliştirme süreçlerini hızlandırma ve maliyetleri azaltmaya yönelik kritik talebe doğrudan yanıt veriyor” diyor.
Şasi üzerinde veri, yazılım ve kontrolün sinerjisinden güç alan bir “kondisyon takip cihazı”
ZF'nin donanım uzmanlığı ve yazılım bilgi birikiminin yeni şasi fonksiyonları için sağladığı güçlü entegrasyonuna güncel örneklerden biri de Akıllı Şasi Sensörü: Rotilin içine entegre edilen bu sensör, araç gövdesinin göreceli hareketini ölçüyor. Bu sensör ve sağladığı veriler halihazırda temel şasi fonksiyonlarının kontrolünü mümkün hale getiriyor. Bu sensör bu yıl Cadillac CELESTIQ modeli ile seri üretime girdi.
ZF'nin “Şasi Sağlığı” konsepti kapsamında Akıllı Şasi Sensöründen gelen ivme verileri, şasi ve araç gövdesi üzerinde etkili olan kuvvetleri sürekli olarak kaydediyor, bunların şasi işlevselliğini nasıl etkileyebileceği de algoritmalar tarafından gerçek zamanlı olarak hesaplanıyor. Donanım ve yazılım arasındaki etkileşim, şasi bileşenlerinin anlık durumlarının sürekli izlenmesine olanak sağlıyor. Bulut bağlantısı üzerinden iletilen veriler, standartlaştırılmış arayüzler aracılığıyla aktarılıyor ve yapay zeka destekli algoritmalar kullanılarak analiz ediliyor. Bu çözüm, şasinin mekanik yükleri ve güvenlikle ilgili koşulları hakkında kritik bilgiler sağlıyor ve araç için aynı zamanda bir “dijital kondisyon takipçisi” işlevi üstleniyor. ZF'nin arka plan sistemlere entegre “Şasi Sağlığı” konsepti, veri odaklı geliştirmeyi mümkün kılarken, öngörülmeyen arıza sürelerinin ve atölye ziyaretlerinin azaltılmasına yardımcı oluyor.
Şasi Teknolojileri Günü 2025'te ZF, test araçları ve üretim modellerini kullanarak uzmanlığını ve şasi teknolojileri portföyünü sergiledi. Ziyaretçiler, Avrupa'da ilk kez bir NIO ET9'u doğrudan deneyimleme fırsatına da sahip oldu. ZF teknolojisi ile NIO ET9, direksiyon ile ön tekerlekler arasında herhangi bir mekanik bağlantı olmaksızın hareket edebiliyor. Bu haber 20 kere okunmuştur.
|
|