23. Olağan Genel Kurulu Gerçekleştirilen TABGİS'in Yeni Başkanı Akın Ketenci Oldu

Güncelleme :23.11.2025

 TABGİS’in 23. Olağan Genel Kurul Toplantısı 22 Kasım 2025 tarihinde Kalyon Hotel İstanbul’da gerçekleştirildi.

TABGİS Başkanı Murat Bilgin, 22. Dönem faaliyetlerinin özetini yaptığı konuşmasında Genel kurul toplantılarının sadece bir dönem muhasebesi anlamına gelmediğini, aynı zamanda sektörün gerçek anlamda çatı örgütü olan TABGİS’in kurumsal sürekliliğinin de bir güvencesi olduğunu ifade etti.

Bilgin, sendika üyelerinin katılımının ise sadece bir görev olmadığını, TABGİS’in demokratik yapısına ve ortak geleceğine sahip çıkma iradesinin en güzel göstergesi olduğunu söyledi.

TABGİS Başkanı, 22. Dönem başında tüm ülkeyi derinden sarsan tarihin en büyük felaketlerinden biri olan Kahramanmaraş depremini hatırlatarak, depremde yitirilen üyeleri ve tüm vatandaşları bir kez daha rahmetle andı.

Bilgin, sektör özelinde ise, deprem bölgelerindeki meslektaşların bu zorlu dönemde birlik ve dayanışmanın en güzel örneklerini sergilediğini ifade etti. Ayrıca, TABGİS’in üyeleriyle sürekli iletişimde kalarak, hem onların ihtiyaçlarını, hem de istasyonlar vasıtasıyla oradaki vatandaşların ihtiyaçlarının karşılanmasına katkı sunmaya çalıştıklarını kaydetti.

“Teminat ertelemesi ve şartların değiştirilmesi için talepte bulunduk”

Bilgin, deprem sonrasında hem OHAL bölgesindeki bayiler, hem de ekonomik olarak zor durumda olan tüm meslektaşlar için teminatın ertelenmesi ile teminat şartlarının değiştirilmesi yönünde TABGİS’in çalışmaları olduğunu söyledi.

TABGİS Başkanı Bilgin, Gelir İdaresi Başkanlığı’ndan teminatların herhangi bir tutar güncellemesi yapılmadan iki yıl süre ile sabitlenmesini ve ciroya göre belirlenen oranın düşürülmesini talep ettiklerini, farklı sektörlerde işleri olan bayiler için ise sadece lisansa tabi faaliyet üzerinden teminatın alınmasını istediklerini kaydetti.

“Bayi marjları ve genel giderlerle ilgili rakamsal tabloyu TABGİS dışında profesyonel düzeyde takip edip raporlayan bir başka kuruluş yok”

TABGİS Başkanı, TABGİS’in bayi marjlarının iyileştirilmesi ve gerekli seviyeye ulaşabilmesinin her zaman öncelikli çalışma konusu olduğunu belirterek bayi marjları ve genel giderleriyle ilgili rakamsal tabloyu her fiyat değişikliğinde titizlikle izleyerek, burada oluşan erozyonu sık periyodlarla EPDK Tarifeler Dairesi’ne aktardıklarını ve bu durumu TABGİS dışında profesyonel düzeyde takip edip raporlayan bir başka kuruluş olmadığını sözlerine ekledi.

Bu çalışmaların neticesini henüz yeterli olmasa da önemli sayılabilecek bir düzeyde aldıklarını ifade eden Bilgin, EPDK ile yapılan toplantılarda İstanbul Avrupa yakası fiyatlarıyla diğer illerin karşılaştırmasına özellikle yer verdiklerini belirterek, her seferinde marjın genel giderler karşısındaki reel durumunu rakamsal olarak ortaya koyarak marjda bir artış ivmesi sağladıklarını söyledi.

“Sadece emeğimizin ve alın terimizin karşılığını almak istiyoruz”

Toplam dağıtım marjının 2014 yılından beri EPDK’nın kararıyla sınırlandığını anımsatan Bilgin, serbest piyasa inancıyla bağdaşmayan bu karara hiçbir zaman sessiz kalmadıklarını söyleyerek bu meselenin sadece bir rakam ya da formül meselesi olmadığını, bayilerin sadece emeğinin ve alın terinin karşılığını almak istediklerini ifade etti.

“Sektör artık nefessiz hale geldi”

TABGİS’in girişimleriyle EPDK kararında bazı değişiklikler yapıldığını söyleyen Bilgin, değişikliğin olumlu yönlerinin yanı sıra özünde aynı problemin devam ettiğini kaydetti. Düzenlemeyle, piyasayla doğrudan ilgisi olmayan “satın alma gücü paritesi” gibi konuyla ilgisiz göstergelerin işin içine girdiğini hatırlatan Bilgin, EPDK’nın fiyat kontrolüyle enflasyonu dizginlemeye çalışmasını anladıklarını ancak bu kontrolün, artık sektörün nefesini keser hale geldiğini söyleyerek maliyetler karşılanamazsa ayakta durmanın imkansız olduğunu kaydetti.

“Bayi marjları maliyetlere göre, adil ve gerçekçi olarak belirlenmeli”

TABGİS Başkanı, bayi marjlarının maliyetlere göre, adil ve gerçekçi bir şekilde belirlenmesi gerektiğine bir kez daha vurgu yaptı. Bu yönde sendikanın birçok adım attığını ve kazanımlar elde ettiğini söyleyen Bilgin, mevzuata asgari ücret ve enflasyon kriterlerini sokmayı başardıklarını ancak bunların yanında maliyetleri doğrudan etkileyen unsurlardan kredi faizleri, takas komisyon oranları ve nakliye maliyetlerinin yer almadığından sistemin son derece eksik kaldığını belirtti.

Merkez Bankası’nın bu aydan itibaren kredi kartı ve banka kartı işlemlerinde uygulanan POS komisyon oranlarını ayrıştıran bir düzenlemeyi yürürlüğe koyduğunu belirten Bilgin, banka kartı azami komisyon oranının yüzde 1,04 olarak belirlenip, bloke süresinin ise 40 günden 15 güne indirildiğini söyledi.

TABGİS’in bunu yıllardır söylediğini ifade eden Bilgin, banka kartı işlemlerinin düşük maliyetli olmasına rağmen kredi kartı işlemleriyle aynı orana tabi tutulmasının komisyon maliyetini artırdığını kaydederek son yıllarda istasyonlardaki banka kartı kullanımının da artışa geçtiğini, şu anda yüzde 20’ler civarında olduğunu, yapılan düzenlemenin yeterli olmadığını belirtti.

TABGİS Başkanı, banka kartlarının maliyetinin sınırlandırılması sonrası birçok bankanın buradaki düşüşten daha fazlasını kredi kartı komisyonlarını arttırarak haksız bir şekilde telafi ettiğini, hatta fahiş kâr peşinde olduklarını söyledi.

“Ya marj artırılmalı ya da komisyon maliyeti paylaşılmalı”

Bayilerin en büyük sorununun kredi kartı komisyonu olduğunu belirten Bilgin, kartlı satışların maliyetinin işçilik maliyetinin bile üzerine çıktığını ifade ederek, “ya marj yeterli hale getirilmeli ya da komisyon maliyeti paylaşılmalı” şeklinde konuştu.

22. Dönemde EPDK, Merkez Bankası ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’na sorunların ve çözüm önerilerinin taşındığını ifade eden Bilgin, sendikanın bundan sonra da bu soruna yönelik düzenlemeler yapılana kadar gerekli olan her türlü girişimde bulunacağını sözlerine ekledi.

“Sesimizi duyurmaya çalışıyoruz”

TABGİS’in bu yanlışları düzeltmek için mücadele ettiğini kaydeden Bilgin, açılan davalarla, yazılan raporlarla, yapılan görüşmelerle seslerini duyurmaya çalıştıklarını ifade etti.

TABGİS Başkanı, hedeflerinin marjın maliyet odaklı şekillendiği ve bayilerin kendi rekabet güçleri doğrultusunda fiyatlandırma özgürlüğüne tam anlamıyla sahip oldukları bir dönemi hayata geçirmek olduğunu söyledi.

“Tavsiye fiyatın kaldırılmasına sadece TABGİS karşı çıktı ve mevzuatta kalmasını sağladı”

Fiyatlandırma özgürlüğünün dağıtıcının bayiye tavan değil, tavsiye fiyat bildirmesi ve bayinin kendi konumuna göre tavsiye fiyatın altında veya üzerinde fiyat belirleyebilme hakkı olduğunu kaydeden Bilgin, EPDK’nın mevzuattan tavsiye fiyatın tamamen kaldırılmasını öngören bir taslak yayımladığını kaydetti. Bu taslağa bir tek TABGİS’in karşı çıktığını ifade eden Bilgin, çalışmalarının karşılığını alarak tavsiye fiyatın mevzuatta kalmasını sağladıklarının altını çizdi.

Piyasanın en büyük sorunlarından birinin haksız rekabet olduğunu söyleyen Bilgin, bayilerin uzun yıllar boyunca hem kaçakçılık ve yasadışı sorunlardan dolayı hem de sektördeki düzenlemeler ve bunların uygulanış biçimi nedeniyle haksız rekabete uğradığını kaydetti.

“22. Dönemde en çok mesaiyi maalesef UTTS’ye harcadık”

Vergi kaçakçılığı konusunda yeni nesil yazarkasa uygulamasına geçilmesinin hemen ardından istasyonlarda farklı plakalara fiş kesilmesini önlemek amacıyla Maliye Bakanlığı tarafından Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi devreye alındığını hatırlatan Bilgin, kaçakçılığın sadece farklı plakalara fiş kesmekle olmadığını; asıl sıkıntının, bazı istasyonların unvanları kullanılarak sahte fişlerin üretilmesi ve bu fişlerin firmalara satılıp gider gibi gösterilmesinden kaynaklandığını ifade etti.

22. Dönem içinde en çok mesai harcanan konunun UTTS olduğunu söyleyen Bilgin, maliyeti, uygulanışı, işletiliş biçimi, çıkan sorunlar ve amacından uzaklaşması nedeniyle son derece sorunlu bir uygulama olduğunu kaydetti.

TABGİS’in UTTS ile ilgili pek çok düzenleme yapılmasını sağladığını söyleyen Bilgin, mevcut tabanca okuyucularının bedelsiz değişim programının sendikanın çalışmalarıyla başladığını, kayıt için bayilerden istenen bayilerin teslimiyet belgesi olan taahhütnameyi değiştirmeyi başardıklarını sözlerine ekledi.

Bilgin, UTTS kapsamının genişletilmesine, bayilerin kabul edilmesi güç koşullar içeren kayıt kılavuzuna ve UTTS’nin servis ve garanti koşullarına ayrı ayrı üç dava açtıklarını söyledi.

“Finansal aracılık uygulaması sonlandırılmalı”

Sektörün bel kemiğinin bayiler olduğunu vurgulayan Bilgin, bayilerin menfaatinin geride bırakılmaması gerektiğini söyleyerek, finansal aracılık uygulamasının sonlandırılmasını beklediklerini, sonlanmadığı takdirde de faaliyetlerinin ciddi bir şekilde sınırlandırılmasını istediklerini vurguladı.

“UTTS’nin hayatımıza girmesiyle bunların haricinde çok sayıda firmanın UTTS üzerinden finansal aracı olarak akaryakıt ticaretine girmeyi hedefledikleri yönünde duyumlarımız oldu ve derhal EPDK’ya konuyu ilettik” şeklinde konuşan TABGİS Başkanı Bilgin, EPDK’dan öncelikle UTTS’nin elektronik satış sistemi olmadığını, bu sistemin vergisel izleme ve belgelendirme amaçlı bir kamu aracı olduğuna dair açıklayıcı bir karar almasını talep ettiklerini sözlerine ekledi. Bilgin, UTTS üzerinden yapılacak satışların finansal aracılık faaliyeti kapsamında olmadığını ve herhangi bir özel şirket tarafından pazarlanamayacağı şeklinde net bir düzenlemenin yapılmasını istediklerini kaydetti.

“Taşıt tanıma sistemlerinde sıfır maliyetten bahsedemeyiz”     

Taşıt tanıma sistemlerindeki iskonto maliyetinin TABGİS’in önemli çalışmaları neticesinde bayi üzerinden kalkmış olması konusuna da değinen Bilgin, burada sıfır maliyetten bahsedemediklerini belirterek aracı firmaların pazarladığı akaryakıtın istasyonlardan teslim edildiğine göre bu ticaretin operasyonel ve finansal maliyetine bayilerin katlandığını söyledi.

“Dış satışlara ilişkin yapılan düzenleme çözüm olmadı”

TABGİS Başkanı, son dönemde UTTS ile bağlantılı hale gelen bir diğer önemli konunun dış satışlar olduğunu, sendikanın kendi depolama ve ikmal düzenekleri bulunan tüketicilerin kontrol altına alınmasını beklerken, Bakanlığın önceki eylem planında bu soruna farklı bir yaklaşım getirdiğini ifade etti. Bu yaklaşımın, bayilerin dış satışlarına limit getirilmesi yönünde olduğunu söyleyen Bilgin, “Bizce bu son derece yanlış bir çözümdü. Nitekim geldiğimiz noktada, çözüm yolu tüketici kapsamının daraltılmasında bulundu. Dış satışlar sadece kamu kurum ve kuruluşları, limanlar, havalimanları, fabrikalar, şantiyeler, taş ve maden ocaklarına yapılabiliyor. Ancak bu yöntemin de doğru bir çözüm olmadığını düşünüyoruz” şeklinde konuştu.

Bilgin, kendi ikmal düzenekleri olan yerlerin ruhsat denetimlerinin yapılması ve ruhsatsız yerlere bayi satışının yasaklanmasının doğru çözüm olacağını vurguladı. TABGİS Başkanı, dış satışlarda kritik noktanın, son kullanıcıların etkin şekilde denetlenmesi olduğunu, ticari faaliyetleri gereği yanıcı ve parlayıcı madde depolayan, ikmal düzenekleri bulunduran herkesin mutlaka ruhsat sahibi olması gerektiğini kaydetti.

“Açtığımız davalar meslek onurumuzu koruma ve mesleğimizin geleceğini güvence altına alma irademizin bir yansıması”

TABGİS Başkanı Bilgin, mesleğin itibarını, bağımsızlığını ve çalışma alanlarını zedeleyebilecek uygulamalar ve düzenlemeler gündeme geldiğinde sessiz kalmadıklarını hem UTTS ile ilgili hem de diğer düzenlemelere karşı açılan pek çok davaları bulunduğunu söyledi. Bilgin, “Bu davalar, meslek onurumuzu koruma ve mesleğimizin geleceğini güvence altına alma irademizin bir yansımasıdır. Bu süreçte en büyük gücümüz, siz değerli üyelerimizin desteği, inancı ve dayanışmasıdır” dedi.

“22 yıldır aralıksız meslek ve sektör adına hizmet veriyorum”

TOBB Petrol Meclisi’nin Başkan Yardımcılığı görevini de yürüten TABGİS Başkanı Bilgin, bu meclislerin tüm paydaşların bir araya gelmesi sayesinde ortak sorunların farklı yönlerden ele alınarak çözümlerin sektör ve ülke çıkarlarını gözetecek şekilde hızlı ve etkili biçimde geliştirilmesini mümkün kıldığını belirtti.

Bilgin, sektöre büyük bir maliyet yükü getirecek olan buhar geri kazanım sistemlerinin uzun süreli ertelenmesi ve yangın yönetmeliği ile standartlar arasındaki asgari emniyet mesafeleri arasındaki farklılığın giderilmesinde TOBB sektör meclisleri ile daha hızlı yol alınabildiğini söyledi.

22 yıldır aralıksız TABGİS Yönetiminde meslek ve sektör adına hizmet veren TABGİS Başkanı Murat Bilgin, “Bu yolculukta ben hiçbir zaman yorulmadım, çözümlerin peşinden koşarken yılmadım, üşenmedim, umudumu kaybetmedim. Ben bu inancı ve gücü gurur duyulacak nice emeğin, kararlılığın ve başarı öyküleriyle dolu bir geçmişe sahip olan TABGİS’in varlığından aldım” şeklinde konuştu.

Murat Bilgin, 23. Döneme Aday Olmadı

22. Dönem Genel Başkanı olarak yeni dönemde tekrar aday olmayacağını açıklayan Bilgin, göreve gelecek yeni yönetimin, kendilerinden devraldığı bayrağı daha da ileri taşıyacaklarına inancının tam olduğunu ifade etti.

TABGİS’in Yeni Genel Başkanı Akın Ketenci Oldu

23. Olağan Genel Kurul’da yapılan seçimde Yönetim Kurulu’nda; Akın Ketenci, Serhan Burak Köse, Abdülfettah Doğan, Kübra Salman, Galip Atar, Tamer Sözbir, Ali Oral Paşabeyoğlu, Ahmet Endirlik ve Eyyüp Dedeoğlu yer alırken yeni Genel Başkan Akın Ketenci oldu.