TÜRSAB ve TUREB ortak fayda için dijital platform kurdu

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Yönetim Kurulu Başkanı Firuz Bağlıkaya, “İş veya tur arayan rehberin kendi adını yazdıracağı, aynı zamanda acentenin de hangi konuda, nerede rehber arıyorsa onu oraya yazacağı, iki tarafı buluşturan bir platform hazırladık. Bunu yayına alıyoruz pazartesi günü. 7 bin 500 acente ile 7 bin 500 rehber bu platformda bir araya gelecek.” dedi

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Yönetim Kurulu Başkanı Firuz Bağlıkaya, TÜRSAB ve Türkiye Rehberler Birliği (TUREB) arasında imzalanan Kapsamlı İş Birliği Protokolü Töreni’nde sektörün gelişimi için tasarlanan planlara ve denetim faaliyetlerine ilişkin değerlendirmeler yaptı.

Turizm sektörünün bu yıl başarılı bir sezon geçirdiğini yineleyen Bağlıkaya, ilk 7 ayda 21,6 milyon turistin ağırlandığını hatırlattı.
Sektörün başarılı ivmesini sürdürülebilir kılmak için altyapı çalışmalarını artırdıklarını belirten Bağlıkaya, TÜRSAB ve TUREB arasında yapılan iş birliğiyle kaçak acentecilik ve rehberlik faaliyetlerinin önlenmesi, turizmde sunulan hizmet kalitesinin üst seviyelere çekilmesi ve Türkiye'nin tanıtımına destek sağlayacaklarını söyledi.

“TURİZMDEKİ BAŞARIYI SÜREKLİ HALE GETİRMEK İÇİN DAHA YAKIN ÇALIŞMAYA KARAR VERDİK”

Turizm sektörü paydaşı kurumlarla iş birliklerini geliştirme kararı aldıklarını anlatan Bağlıkaya şöyle konuştu:
“Ülkemize gelen misafirlerin doğru, eksiksiz ve sorunsuz bir şekilde hizmet alabilmeleri için biz iki tane kanuni dayanağı olan meslek örgütü olarak turizmdeki başarıyı sürekli hale getirmek için, daha iyi hizmet sunabilmek için biraz daha risk alarak, biraz daha işin derinine girerek birlikte daha sıkı, daha yakın çalışmaya karar verdik.

Kurumlarımızın günün koşullarına uygun hale gelmesi, denetimler konusunda dijital altyapının oluşturulması ve sosyal sorumluluk alanında ortak projelerin geliştirilmesi için bir araya geldik. Turizmin önemli sorunlarından biri olan nitelikli eğitim sorununu da bu anlaşma vesilesiyle bir nebze olsun çözmüş olacağız. Rehberlik eğitimi alan öğrencilerimizin üye acentelerimizde zorunlu staj ve iş imkanı bulmasını sağlayacağız. Bu protokolün Türk turizmindeki gelişimi desteklemesini, ülkemizin uluslararası alandaki başarılarını daha da yukarı çekmeye vesile olmasını temenni ediyorum.”
Acentelerin rehber, rehberlerin de acente aradığı bir sürecin yaşandığını hatırlatan Bağlıkaya, bununla ilgili bir dijital platform oluşturduklarını söyledi.

Bağlıkaya, “İş veya tur arayan rehberin kendi adını yazdıracağı, aynı zamanda acentenin de hangi konuda, nerede rehber arıyorsa onu oraya yazacağı, iki tarafı buluşturan bir platform hazırladık. Bunu da yayına alıyoruz pazartesi günü. İç kullanım sistemi olacak. Bir tek rehberler ve acentelere şifreli olarak açılacak. 7 bin 500 acente ile 7 bin 500 rehber bu platformda bir araya gelecek. Herhangi bir zorunluluk yok, platformun ismi henüz belli değil.” diye konuştu.

“DAHA BİLİNÇLİ ŞEKİLDE İŞE SARILMAMIZ LAZIM”

Yeni dönemde Türkiye’deki turundan memnun ayrılan turistlerle, rehberlerin izin almak suretiyle bire bir kısa videolar çekeceğini anlatan Bağlıkaya, Türkiye’nin güzelliklerini öven binlerce videonun birikeceğini ve bunların tanıtımlarda kullanılacağını söyledi.

Bağlıkaya, rehberlik okulundan mezun olan öğrencilerin seyahat acentelerinde staj yapmasına olarak tanıdıklarını dile getirdi.
Kaçak seyahat acentelerini belirleyerek bakanlığa bildirmeyi sürdüreceklerini anlatan Bağlıkaya, “Yüzün üstünde acente belge iptaliyle bakanlığa dosya gönderdik. Önümüzdeki senenin başından itibaren bu işi çok daha sıkı tutacağız.” bilgisini verdi.

Bağlıkaya şunları söyledi:
“Kaçak rehber neyse kaçak acente de o... Denetimlerimizi sıklaştıracağız önümüzdeki dönemde. Geçen sene yaşanan iki tane ölümlü büyük kazada acenteler kaçak çıktı, yani acente çıkmadı. Rehberleri zaten yoktu. Bunlar basit gibi görünüyor ama hoş değil. Okullar, belediyeler, hastaneler, postaneler, herkes tur yapıyor. Yani bunlar doğru işler değil. Çok masum görünen işler ama doğru işler değil. O niteliklere uymayan insanlar tur yapmaya başlıyor. Yani bırakın rehberini acentesi yasal değil ki rehber arayalım biz onun içinde.

Rekorlar kıran bir sektördeyiz, gerçekten ülkenin umudu olan bir sektördeyiz, çok ciddi bir döviz girdisi sağlayan bir sektörüz. Hepimizin katkıları var bunda. Burayı mümkün olduğu kadar düzenlememiz, işleri tesadüfe bırakmamadan yapmamız lazım. Daha bilinçli şekilde işe sarılmamız lazım.”

“BELEDİYELER TABİİ Kİ TUR YAPABİLİRLER AMA REHBER ALMAK ZORUNDALAR”

Bağlıkaya, 1618 Sayılı yasada, “Belediyelerin, okulların ve diğer kurumların ticari bir faaliyet olarak tur yapılması yasaklanmıştır” yönünde ifadelerinin bulunduğunu belirterek ticari amaç gütmeyen turların serbest olduğunu, burada yasal bir boşluk bulunduğunu dile getirdi.

Yeni yasa için çalışmalara başlandığını anlatan Bağlıkaya, “Önümüzdeki senenin ilk aylarında bitirmiş olacağız. Buralarda bu tür boşlukları da elimizden geldiği kadar kapatmaya çalışıyoruz. Belediyeler resmi kurumlar, tabii ki tur yapabilirler ama rehber almak zorundalar, seyahat acentesi kullanmak zorundalar. Yasalara uyarak yapmaları gerekiyor.”
Turizm sektörü mensuplarının bu işi bir yaşam biçimi olarak gördüğünü dile getiren Firuz Bağlıkaya, sektör mensubunun turizme küsmesinin asla söz konusu olmadığını kadeytti.

“REHBERLERİN ÜLKENİN TANITIMINDA DAHA ETKİN ROL ALMASI GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ”

Türkiye Rehberler Birliği (TUREB) Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Apalı, sahada yaşanan sorunları yıllardır gözlemlediklerini ifade ederek, hem acentelerin hem de rehberlerin sorunlarının çözümüye ilgili çalışma yaptıklarını söyledi.

Rehberlerle acentelerin sağlıklı bir şekilde bir araya gelebilmesi için teknik çalışmaların hızlı ilerlediğini aktaran Apalı, şöyle konuştu:
“Biz turist rehberlerinin ülkenin tanıtımında daha etkin rol alması gerektiğini düşünüyoruz. Protokolün içerisinde bizim için dikkati çeken bir nokta da şu; Turlarda misafirlerle bire bir temas halinde olanlar aslında rehberler. Ülkenin tanıtımının ve turizmdeki gelişiminin sürdürülebilir olması, daha ileriye taşınabilmesi adına biz gruplarında olumlu izlenim edinmiş misafirlerin kısa görüntülerini kendilerinden izin alarak rehberlerin almasını, iç ve dış tanıtım organizasyonlarında bunların kullanılmasını düşündük.”

Uzak Doğulu turistlerin Türkiye ilgisinin sürdüğünü anlatan Apalı, “Biz Çinli grupların başına Uygur asıllı kişileri koyduğumuz takdirde, yanında Türk bir rehber de olsa, rehberi pasifize ettiğinde Uygurlu olduğunu öğrendiği anda Çinliler… Zaten arada tatsız bir durum var karşılıklı olarak. Birbirlerini düşman olarak görüyorlar. Bunun neticesinde kötü niyetli birileri gruplara girebilir. Bu bir tehlike. Bu güvenlik tehlikesi ve zaafiyeti oluşturabilir endişesi var bizlerde. Dolayısıyla bunlara dikkat edeceğiz.” bilgilerini verdi.

PROTOKOL İMZALANDI

TÜRSAB Başkan Yardımcısı Bedirhan Bayka’nın ve her iki kurumun yöneticilerinin katılımıyla yapılan toplantı, Bağlıkaya ve Apalı’nın protokolü imzalamasıyla devam etti.

Bağlıkaya, Apalı’ya günün anısına çini seramik takdim ederken, tören, öğle yemeğiyle sona erdi.